Yaya Geçitlerinin Herkes İçin Erişilebilir Hale Getirilmesi Çalıştayı

Yaya Geçitlerinin Herkes İçin Erişilebilir Hale Getirilmesi Çalıştayı

Yaya üst geçitleri işlevsel amacı; ulaşımda süreklilik ya da kesintisizliği kolaylaştırma, yönlendirme ve yaya güvenliği olan, taşıt trafiğine açık yollarda bulunan ulaşım yapıları olmalarının yanında estetik yönleri ile de kent görüntüsüne etki edebilen kentsel donatı elemanlarıdır.

Avrupa ülkelerinin çoğunda kent merkezlerinden akarsuların geçiyor olması ve bu amaçla doğan yaya üst geçitleri ihtiyacı, yaya üstgeçidi yarışmalarının sıklığını ve önemini arttırmıştır. Son yıllarda Paris, Londra, Bilbao gibi birçok kentlerde, yaya köprüleri de kent peyzajının ve daha da ötesinde kent siluetinin en çok göze çarpan elemanlarından biri haline geldiğini görmek mümkündür. Yaya üst geçitleri, günümüzde işlev bakımından olduğu gibi sembolik bakımdan da bir değer taşımaktadır. Gelişmiş ülkelerde yoğun taşıt trafiği, kent içine sokulmayarak, trafik sinyalizasyonu ile çözümlenmektedir. Ülkemizde ise artan taşıt trafiği kent içine girmekte ve yaya aksları ile kesişmektedir. Bunun sonucunda, kent merkezlerinde çok sayıda yaya üst geçitleri inşa etme zorunluluğu ortaya çıkmıştır.

Bu üst geçitler, yayalar için taşıt trafiğine karışmadan, konforlu bir geçiş sağlamak amacıyla inşa edilmektedirler. Yaya üst geçitleri, ülkemizin birçok şehrinde çeşitli örnekleri ile bulunmaktadır. Fakat bu üst geçitlerin birçoğunda planlama, teknik uygulama, görsel ve estetik sorunların var olduğu gözlemlenmektedir.

Herhangi bir yerde, gerçekten bir yaya üstgeçidi yapılması gerekli görülüyor ise, sorun sadece belirli sayıdaki insanı bir noktadan diğerine ulaştıracak bir üstgeçit yapılması ve bu üstgeçidin nasıl ayakta duracağının hesap edilmesi sorunu değildir. Sorun, özellikle kent içi bir üstgeçit söz konusu olduğunda, zaman içinde ve damla damla oluşan kent kültürüne katkıda bulunacak, bugünü gelecek nesillere bağlayacak, bireylerin sahip olmaktan gurur duyacakları kentlerini, diğerlerinden ayrıcalıklı kılacak yaya üstgeçidi oluşturulması sorunudur. Estetik, doğru tasarımın bir parçasıdır.

Üstgeçit estetiği, tüm mimari elemanlar için olduğu gibi ilk bakışta görsel özellikleriyle tanımlanır. Şekil, boyut, renk ve doku, strüktürlerin sahip olduğu temel değerlerdir. Ardından peyzaj içindeki yerleşimi, çevreyle ilişkisinin kuruluşu gelir. Çizgisel bir form olan üstgeçidin, yönelimi ve dinamik etkisi konumuyla ilgili diğer niteliklerdir.

Engellilerin temel hak ve özgürlüklerden faydalanmasını teşvik ve temin ederek ve doğuştan sahip oldukları onura saygıyı güçlendirerek toplumsal hayata diğer bireylerle eşit koşullarda tam ve etkin katılımlarının sağlanması ve engelliliği önleyici tedbirlerin alınması için hayatımız içerisinde düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

Yoğun trafikli taşıt yollarında hemzemin yaya geçitleri yapılamaması halinde engellilerin de kullanabileceği şekilde üst geçit yapılma zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Üst geçitlerde, çevre müsait ise merdiven yerine eğimi %8’i geçmeyen rampalar yapılmalıdır. Üst geçitlerde merdivenler dolaşımı güçleştirdiğinden, merdiven ve rampalar yorucu olmamalı, tekerlekli sandalyeli engelli için gerekiyorsa asansör veya merdiven eğiminde hareket eden platform asansörü yapılmalıdır.

Yayaların ve engellilerin kullandıkları yerde kurulan rampalı veya merdivenli yaya geçitleri, taşıt yoluyla dik açı teşkil edecek şekilde inşa edilmelidir.